Morganville Vampirleri

Moganville Vampirleri


Okul arkadaşlarınızın yarattığı baskı vücudunuzdaki tüm kanı çekebilir.
Vampirler de öyle...
Morganville, Teksas'a hoş geldiniz. Hava karardıktan sonra evden çıkmayın deriz!

Morganville acayip karakterlerle dolu küçük bir üniversite kasabası. Fakat güneş battıktan sonra kötüler dışarı çıkıyor. Çünkü Morganville'de, en karanlık gölgelerin ardında pusuya yatmış bekleyen bir şeytan var -bu öyle bir şeytan ki, güpegündüz sokaklara dökülmek için fırsat kolluyor!

Kahramanımız Claire Denvers, cehennem azabından farksız yurt yaşantısından bıkıp usanmış genç bir kız. Popüleritesinden ödün vermeyen arkadaşları, okulun sosyal hiyerarşisindeki yerini unutmasına asla izin vermiyor. Ki sıfırın altında bir yer bu yer!

Haz etmediği kampüs yaşamından vazgeçtikten sonra kendine bir oda bulduğu o eski, heybetli malikane de aslında umduğu gibi bir yer değil galiba. Yeni ev arkadaşlarında hiçbir yaşam belirtisi yok. Ama kasabanın en derin sırlarından biri, taze kana susamış bir halde, sinsice ortaya çıktığında hepsi birden Claire'i koruyacak, o da başka bir mesele!



SABAHA KADAR PARTİ!
SÜRÜNENE KADAR PARTİ!
SONUNA KADAR PARTİ!

Claire’nin bir sürü sorunu var. Güzelliğin zekadan daha değerli olduğu bir lisede dahi olmak gibi mesela! Kaldığı yurttaki katil ruhlu hatunlar ayrı, üniversite kasabasının yaşayan ölüler tarafından ele geçirildiğini öğrenmekse ayrı bir dert. Claire’in hayatında iyi giden tek şey, babası bir vampir avcısı olan erkek arkadaşıyla ilişkisi. Var olan sıkıntı yetmiyormuş gibi, yerel derneklerden birinin Ölü Kızın Dansı diye bir etkinlik düzenlemesiyle birlikte hayat tam bir kâbusa dönüşecek!

Claire Danvers, Morganville Vampirleri serisinin ikinci kitabında hem üniversite, hem de ölümlülerin dünyasında verdiği mücadeleye tam gaz devam ediyor.


Morganville Kasabası vampirler tarafından yönetiliyordu ve ölümlülerle ölümsüzlerin imzaladığı ateşkeş güvenliği sağlamıştı. Tabii ki bir süreliğine…
Zira son günlerde yeniden insanlar ölüyordu. Dahası sapığın teki Claire’in peşindeydi. Neyse ki, genç kıza yardıma gönüllü eski bir kan emici vardı. Vardı ama nereye kadar?..
Neler yaşanacağını zaman gösterecekse de bu süreçte gece okulu Claire için yeni bir anlam kazanacaktı. Aşk yüzünden. Claire, babası bir vampir avcısı olan Shane’e aşıktı. Hem de sırılsıklam.


Morganville’de vampirler ve insanlar aranan huzura kavuşmuş gibi görünüyor. Claire’se bu barış ve sükunet ortamına bir an için bile kanmadı. Özellikle Bay Bishop’ın ziyareti şüphe uyandırıcıydı. Ne de olsa adam eski bir vampirdi. Dahası Claire’in bildiği kadarıyla durmuş oturmuş, mutlu bir yaşam gelecek hayalleri arasında yer almıyordu. Bir şeylerin peşindeydi.
Kesin, ama neyin?
Claire, Bay Bishop’ın şeytani tuzağını, şöleni andıran dev bir baloda farkedecekti. Bu adamın kasabada yaşayan ölümlü ve ölümsüz ahali için ürkütücü planları vardı. Tabii yoluna çıkan olmazsa. Hem fazla ipucu vermeden söyleyelim. Zafer bazen aşka saklanır.


Morganville, vampirler ve insanların yıllardır birarada yaşadığı, kendi halinde bir kasabaydı. Derken birgün kötü niyetli vampir Bishop çıkageldi. Bishop’ın varlığı bile ürkütücüydü ve kasabalıların geçmişe gömmek istediği lanetleri hortlatmak için ne mümkünse yapmaktan çekinmiyordu. Dahası da vardı. Asıl tehlike Bishop değildi.
Gri bulutlar Morganville’i yerle bir edecek, usulca yaklaşan bir fırtınanın kara habercisiydi. Kahramanımız Claire Danvers ve arkadaşlarıysa, kasabayı savunmak için biraraya gelmişti. Ama bu, sandıkları kadar kolay olmayacaktı. Çünkü yaşanacaklar beklenmedik, şok edici ve hatta fazla ölümcüldü.
Morganville’deki vampirler yok olurken, Claire’in tek bir çaresi kalmış gibi görünüyordu. Bishop’a bağlılık yemini edecekti. Etmezse ölecekti...